top of page

İstanbul'un Sessiz Bekçileri (Efsane Kuleler)

...Ulan İstanbul sen misin

Senin ellerin mi bu eller

Ulan bu gemiler senin gemilerin mi

Minarelerini kürdan gibi dişlerinin arasında

Liman liman götüren...

 

Atilla İlhan’ın muhteşem “İstanbul Ağrısı” şiiri, gözbebeğimiz İstanbul hakkında yazılan ve Türk edebiyatında bir şehrin insana benzetilerek psikolojik durumun o şehir üzerinden anlatıldığı ilk örnektir. İstanbul’un silüetinde önemli bir yer tutan cami ve minareleri kürdana benzeten şair şehrin yaşamına kendi kavgalarını dahil eder...

 

Gün batımında belirginleşen minareler, boğazın sularını yaran vapurlar ve Haliç sırtlarında sıralanmış yedi tepe.. Tabii şehrin silüetinde önemli yer tutan, şiirlere ve şarkılara konu olan bunca etkileyici unsurun yanında İstanbul’un kuleleri de müstesna bir yere sahiptir tıpkı Paris’in Eyfel’i, Londra’nın Big Ben’i, Pisa’nın şekliyle müsemma eğik kulesi gibi...

 

Boğazın sessiz bekçisi Kız Kulesi...

 

Bir yapı düşünün ki, efsaneleri kulaktan kulağa dolanan, yüzyıllar boyunca sert akıntılara göğüs geren, sadeliği ile şehrin gerdanlığı Boğazın en nadide incisi olan... Eğer ki İstanbul yerine New York ya da Paris’te olsaydı modern zamanlarda yapılan Eyfel ve Özgürlük Heykelinden daha fazla ziyaretçisi olurdu...



 

Kadim ve güzel Üsküdar'ın simgesi olan ve Salacak açıklarında yüzyıllardır Boğaz’ı bekleyen Kız Kulesi’nin hikayesi M.Ö 5. Yüzyıla kadar uzanır. Efsanelerden birine göre; mitolojik kahraman Leandros'un Çanakkale Boğazının Anadolu yakasında bulunan Abydos'da yaşadığı ve her gece Boğaz’ı yüzerek Gelibolu’da bulunan Sestos’ta yaşayan sevgilisi Hero ile  buluştuğuydu. Bu buluşmaların birinde çıkan fırtına yüzünden Leandros boğulmuş ve ertesi gün sahile vuran cesedi gören Hero'da intihar etmişti. Leandros'la Hero Efsanesi, antik çağ ozanı Horos'tan çok önce yaşamış olan Musairos adlı bir şair tarafından yazılmıştır. Ünlü İngiliz ozanı Lord Byron 3 Mayıs 1810'da The Salsete isimli gemiyle Çanakkale Boğazı'na gelmiş ve bu öykünün doğruluğunu kanıtlamak için Boğazı yüzerek geçmiştir. Açık su yüzme disiplinin kayıtlara geçmiş en eski örneği olan bu yüzme sonrası Byron "Written After Swimming From Sestos To Abydos" (Sestos'tan Abydos'a) adlı şiiri yazarak mitolojik aşıklara gönderme yapar.  Bryon'ın bu ikonik yüzüşü adına hâlâ Çanakkale Boğazı'nda yüzme yarışları yapılır. 1845'te “B&B” mahlası ile “Constantinople et le Bosphore” adında eser kaleme alan bir Fransız yazar, Byron’un deneyerek şiire dönüştürdüğü Leandros ve Hero efsanesini Kız Kulesi'ne yakıştırır. Yazara göre; güzel Hero, her akşam gizlice buluşmak için Salacak’tan Kız Kulesi'nin üzerinde bulunduğu küçük adaya geçer, ateş yakarak Sarayburnu'nda bulunan sevgilisine işaret vererek onu çağırırmış fakat günün birinde ateşin yakıldığı sırada bir fırtına çıkar, Hero sabaha kadar beklediği halde sevgilisi görünmez. Sabahleyin Leandros'un sahile vuran cesedini gören Hero denize atlayarak intihar eder. Buna çok üzülen, Hero'nun babası, aşıkların hatıralarını ada üzerinde bir anıt yaptırarak ölümsüz kılar...

 

Bir başka efsaneye göre M.Ö. 411'de Pers hükümranlığında bulunan Üsküdar ve sahillerine karşılık Atinalı Alkibiades bu kaya parçası üzerinde bir gümrük istasyonu kurarak Boğaza giriş ve çıkışı kendi kontrolü altına alır. Atina'nın 30 gemilik bir filosu da bu istasyonun emniyetini sağlar. Atinalı General Khares Üsküdar'ı zapt eder ve buraya yerleştikten sonra karısı Damalis ölür. Khares karısı için Ayazma Camii'nin üzerinde bulunduğu tepede veya Kız Kulesi'nin yerinde olduğu söylenen bir türbe yaptırır. Tepenin önündeki burun, M.Ö 340'da üzerine konulan bir inek heykelinden dolayı “Damalis Burnu” olarak adlandırılmıştır. Bu inek bir sütun üzerine yerleştirilmiş ve bunun, Damalis'in mezarını göstermesi için dikildiği söylenir.

 

Günümüzde en çok bilinen efsaneye göre de; M.S. 570’li yıllarda yaşayan Bizans İmparatoru Konstantinus'un dillere destan güzellikte olan kızını bir kahinin yılan sokacağını söylemesi üzerine korumak için Kız Kulesini yaptırdığıdır. Fakat güzel kız için yılan sokması mukadderattır. Kuleye gönderilen bir üzüm sepetinde saklanan yılan kızı sokarak öldürür.

 

Evliya Çelebi'ye göre ise; halk kahramanı Battal Gazi, İstanbul'u almak için Tekfur Sarayı'nın karşısında yedi yıl bekler. Fakat asıl sebep, Üsküdar Tekfuru'nun kızına aşık olmasıdır. Battal, Şam'ın fethi için Üsküdar'dan ayrılınca, imparator, tekfurun kızını saklamak amacı ile Kız Kulesi'ni yaptırır. Seyyid Battal Gazi, Şam'dan dönünce kuleyi basar, kızı ve hazineyi alır, kaçırır.

 

Kız Kulesinin efsaneleri bitmez. Efsanelerin hangisini gerçek olduğu bilinmez ama Kız Kulesinin sadece İstanbul’un değil Dünya’nın en ikonik yapılarından biri olduğu gerçektir... 

 

Fethin yaşayan tanığı Galata Kulesi...

 

Son yıllarda yapılan restorasyonla ziyaretçi rekorları kıran ve bulunduğu çevredeki tüm çarpık yapılaşmaya inat muhteşem taş yapısıyla dikkat çeken Cenevizli Kule... O artık bizden biri...

 

İstanbul’un sembol mimari eserlerinin başında gelen Galata Kulesi, fetihe tanıklık etmiş bir yapı. Cenevizliler tarafından 1335-1349 yıllarında inşa edilen Kule, farklı dönemlerde farklı amaçlarla kullanılır. Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’u fethiyle beraber levazım ambarı, yangın gözetleme kulesi ve savaş esirlerini tutma gibi görevler  üstlenen kule yıllar içinde birçok kez onarımdan geçer. 


1509’da deprem, 1831’de büyük bir yangın geçiren Galata Kulesi, 1965 yılındaki restorasyon çalışmalarıyla turistik bir yapı haline getirilir ve 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dâhil edilir.


Bu simge yapı içinde çeşitli efsaneler türetilir. Bu efsanelerden en meşhuru, Galata Kulesi ile Kız Kulesi’nin efsanevi aşk hikâyesidir.Kız Kulesi, âşık çiftlerin sahilden onu hayranlıkla izlemeleriyle kendini daha da yalnız hissetmeye başlamış ta ki karşısında zarif bir şekilde duran Galata Kulesi’ni görüp ona âşık olana kadar. Kız Kulesi her gün onu hayranlıkla izliyor, ona kavuşmak için dua ediyormuş. Bazı günler aşkının tek taraflı olduğunu düşünüp kederleniyormuş ama meğerse Galata Kulesi de ona uzaktan hayranlıkla bakıyormuş. Kavuşmaları için aralarındaki en büyük engelse koskoca İstanbul Boğazı’ymış. Ne Kız Kulesi ona gidebiliyor ne de Galata Kulesi ona gelebiliyormuş. Bu imkânsız aşk karşısında ikisi de günden güne eriyip kahroluyorlarmış.


Hezârfen Ahmed Çelebi’nin Galata Kulesinden kanatlanıp Kız Kulesi’nin yanından geçerek Üsküdar’a uçacağını öğrenen Galata Kulesi yıllarca aşık olduğu Kız Kulesine yazdığı aşk şiirlerini Ahmed Çelebi’nin eline tutuşturmuş ve onları Kız Kulesi’ne vermesini söylemiş. Esen sert rüzgârdan dolayı Hezârfen Ahmed Çelebi’nin elindeki şiir bezeli mektuplar Kız Kulesi’ne ulaşamadan boğazın soğuk sularına savrulmuş. Kız Kulesi her ne kadar mektuplarına kavuşamasa da aşkının karşılıklı olduğunu anlamış. O günden sonra İstanbul akşamlarında iki kule daha ışıldar olmuş...


Kuleyle ilgili dilden dile dolaşan bir başka efsane ise; Galata Kulesi’nin tepesine ilk defa kiminle beraber çıkarsan onunla evlenirsin inanışı. Kuleye beraber çıkacak olan çiftin kaderinde kavuşamamak varsa kuleye çıkarken de mutlaka karşılarına bir engel çıkarmış. Adı üstünde efsane. Gerçekliğine inanmanın zor olduğu efsaneler bu yapılara gizem katıyor. Gerçek olan şu ki bu Kule Fatih’in karadan yürüttüğü gemilere, Haliç’te Lale Devrine, karşı komşusu Süleymaniye’nin doğuşuna şahitlik etmiş...


Bu kadim şehirde sadece Galata ve Kız Kulesi yok tabii ki... Yakın tarihlerde inşa edilen hava tahminlerinde şehri bilgilendiren Beyazıt Kulesi, deniz ve kara sularının birleşiminde yer alan Mermer Kule, müthiş mimarisi ile Dolmabahçe Saat Kulesi, şehrin kalbinde yer alan Yıldız Saat Kulesi, Büyük İstanbul Havalimanının Ödüllü Hava Trafik Kontrol Kulesi, 369 metre yüksekliği ile Eyfel’i geride bırakan Çamlıca Kulesi en dikkat çeken ve görülmesi gereken yapılar arasında... Kimbilir yüzyıllar sonrası belki de bu yakın dönemde yapılan kuleler içinde efsaneler türetilir...


 Renkleri ile şehre hava durumu bildiren "Beyazıt Kulesi"


Surların birleşimi "Mermer Kule"


Dolmabahçe Saat Kulesi


Ödüllü Havalimanı Kulesi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

253 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

留言


bottom of page